Yeni yılda üfürükten teyyarrelere binip, dünya
çok güzel olur paylaşa hey paylaşaaaa şarkısını avaz avaz çığırıyoruz hep
beraber. İşte böyle şarkılar söylerken, tarlasında organik pamuk üreten pamuk prensese
yukarıdan el sallıyoruz.
Oradan, sabahtan akşama kadar dağ çileği yiyip,
salıncakta sallanan ve kahkaha atmaktan ağzı yorulan Kibritçi Kız’a kuru
çiçekler bırakıyoruz. Çiçeklerden biri Kibritçi Kız’ın saçına takılıyor, diğerleri
toprağa düşüp canlı çiçeklere dönüşüyor.
Yeni yılda, dünyayı kadın süper kahramanlar kurtarıyor, ağaçları
kesilmekten, dereleri HES’lerden, salyangozları ezilmekten hep onlar
kurtarıyor.
İşte üfürükten teyyare ile o
ağaçlardan birine iniş yapıyoruz. Kendimize güzel bir dal bulup Fareli Köyün
Kavalcısının fare orkestrası ile çaldığı caz konserini dinliyoruz.
Bir
bakıyoruz, Ağustos Böceği, mandolini bir süreliğine bırakıp pamuk prensesin
yanında tarım yapmaya başlamış, karınca da derenin kenarına bağdaş kurmuş ufak
ufak bağlama gitar neyin tıngırdatmaya başlamış. Bizim “dere” şarkısını çalmaya
çalışıyor ama henüz beceremiyor.
Bu arada, unutmadan, Krallar kraliçeler yoksul
kalmış ama böyle çok mutlular…
Dallarına hep beraber oturduğumuz zeytin ağacından uzaklara
dağların ardına bakıyoruz. Çocuklar al yanakları ile uçurtmalar uçuruyor,
ölmüyorlar; hem kimse ölmüyor.
Yeni yılda bunaldığımızda, karamsarlığa kapıldığımızda, şu
videoda 4:20’deki çocukların sesi aklımıza gelsin…
Yedi İklim
Okul Meclisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder