26 Ocak 2016 Salı

Erken Çocuklukta Kitap*

Çocuk, erken çocukluk döneminde somut düşünme özelliklerine ve zengin bir hayal gücüne sahiptir. Bu dönemde, çocuğun gelişim özellikleri dikkate alınarak hazırlanmış iyi nitelikli kitaplar onları somut düşünme biçiminden soyut düşünmeye doğru geçişine, gerçekle hayaller arasında ilişkiler kurmasına yardım eder. 

Resimli kitaplar, çocuğun her baktığında başka bir ayrıntıyı görebildiği kitaplardır. Erken çocukluk dönemi çocuk kitaplarında ele alınan konu, işlenen tema, kullanılan dil, anlatım biçimi, kahramanların özellikleri, resimler, ayrıntılar, renkler, çocuğun anlama-kavrama ve hayal gücünü geliştirmede çok etkilidir. 


Yine bu dönem çocukları için kitaplarda kullanılan malzeme, kağıt kalitesi, sayfa düzeni, hatta kullanılan harf yapısı onlar için önemlidir. Bildikleri bir kitap okunurken eksik ya da yanlış okunduğunda hemen düzeltirler. Çünkü olayların yazılardaki varlığını fark edebilirler.

Bu yazıyı erken çocukluk döneminde çocuğu olan ebeveynlerin kitap seçimlerine yardımcı olmak amacıyla kaleme aldık. Faydalı olması umuduyla.

Erken Çocukluk Kitaplarında Dış Yapı Özellikleri

Resimleme

Bebeklik döneminde çocuklar için kitap sayfalarında tek bir resim vardır. Resme ait tek bir sözcük bulunur. Çocuğun yakın çevresinde gördüğü hayvanlar, eşyalar, taşıtlar vb. resimlerin konusudur. Bunlara genel olarak ABC kitapları denmektedir. İki-üç yaştan itibaren, resimlerle birlikte kısa bir metin yer alır. Daha sonraki yaşlarda metin düzeyi arttırılır. 

Resimlerde kullanılan çizgilerin yuvarlak ve sevimli olması, kitabı daha ilgi çekici hale getirir. Yuvarlak ve yumuşak hatlar çocuğun kendi yaptığı resimlerde de gözlenebilir. Erken çocukluk döneminde, kitap resimlerine bakarken, kendi çevresinden bir şeyler görmek arayışındadır.

Bunun yanında çizerin resimlerde hayal öğelerine yer vermesi, hayal gücünü zenginleştirir. Resimlerde ne kadar ayrıntıya yer verildiği de önemlidir. Ayrıntılar, çocuğun metindeki olay örgüsü ile ilişki kurmasını zorlaştırmamalıdır. Sayfalarda birbirini takip eden resimlerin bütünlüğü sağlanmalıdır. Resimlemede olay kahramanlarının ifade ediliş şekli de önemlidir. Kahramanlar, metindeki betimleme ile tutarlı bir şekilde çizilmiş olmalıdır.

Bu doğrularla birlikte, resimlemede yapı bozumu yapılabilir, çevre, karakterler ve çeşitli detaylar gerçekteki varlıklarından farklı şekilde tasvir edilebilir. Başka deyişle erken çocukluk çağındaki okurlar için kontrollü sürrealistik çizimler eğlenceli olabilir, yaratıcılığı destekleyebilir. Burada “kontrollü” dememizin nedeni, yukarıda söylediğimiz gibi çocuğun resimlemelerde kendi hayatından ve metin içeriğine ilişkin bir şeyler görme isteğidir. Bu anlamda çocuğun peşinden gidebileceği, “tanınabilir” detaylar pekala gerçek üstü bir bağlamda da çizilebilir. 

Dahası, bu dengeyi kurabilen resimlemeler daha keyifli, etkili, çocuğun keşif, yordama becerilerini gelişmesine ve “imajı”ı bir ifade şekli olarak görmelerine destek olurlar. Örneğin, Yekta Kopan’ın yazdığı “Burun” kitabında Şilili ressam Alex Peloya’nın resimlemeleri buna güzel bir örnektir.


Erken çocukluk çağı çocukların yalnızca somut resimlemelerle ilgili olduğu, bu yüzden resimlemelerin net şekilde anlaşılır, gerçeğe en yakın şekilde çizilmesi gerektiği yönündeki konvansiyonel görüş sorunludur. Özellikle, 45 aydan itibaren çocukların soyut resimlerle fevkalade ilgili olduklarını, çeşitli sürrealist eserleri yorumlayıp, onlarla ilgili hikayeler geliştirdiklerini kendi deneyimlerimizden, özellikle “sanat tarihi” çalışmalarımızdan iyi biliyoruz.
 
Kitabın fiziksel dokusu

Bir yaşından önce, bez kitaplar kullanılabilir. Bir-iki yaş civarında sayfaların rahat çevrilebileceği kalın karton kitaplar kullanılabilir. "Dokun ve kokla" kitapları ise duyuların kullanılması için çok uygundur. İki yaşından sonra, sayfa çevirebilme becerisine bağlı olarak sayfalar incelmeye başlar. Çocuk kitaplarında birinci kalite kağıt hamuru dayanıklılığın yanı sıra, daha iyi baskı vereceği için tercih edilmelidir. Parlamayan, mat kağıtların tercih edilmesi daha uygundur.

Boyut

iki yaşa kadar olan dönemde, küçük boyutta kitaplar, kolay tutulabilirlikleri nedeniyle uygundur. Orta büyüklüteki kitaplar ise, çocuğun rahat görebileceği, tutma nedeniyle uygundur. Daha büyük boyutlu kitaplar ise, çocuğun rahat görebileceği, yetişkinin kucağına sığabilen kitaplardır. Tasarımcılar, kitap biçimini sınırlayan kağıt ölçülerinin dışına çıkabilmelidirler. 

Örneğin, çok büyük boyutlu, yerde incelenebilen kitaplar çeşitli yayınevlerinde bulunmaktadır. Bizce erken çocukluk çağında tüm boyutlardaki kitapların çocuk için ayrı bir enerjisi olacaktır. Bununla birlikte, çocuğun rahatça tutup kavrayabildiği, taşıyabildiği boyuttaki kitaplar çocuğun kitapla daha özgür bir ilişki kurmasına, kitabın “yetişkinler tarafından okunduğu, çocuğun ise dinleyici (pasif) olduğu konumdan” çıkmasına destek olur.



Kapak

Kitap kapağının özellikleri içeriği kadar önemlidir. Okul öncesinde çocuk, henüz okumayı bilmediğinden, onu kitaba çeken ilk uyarıcı kitap kapağıdır. Kapağın, etkili bir mesaj vermesi, iyi renklendirilmesi önemlidir. Kitap kapağı kalın ve dayanıklı malzemeden yapılmalıdır. Sağlam bir ciltleme için dikiş kullanılmalıdır.

Sayfa Düzeni

Erken çocukluk kitapları için önemli özelliklerden biri de sayfa düzenlenmesidir. Çocuk metni ve ona ait resmi aynı sayfada görmelidir. Bu çocuğun, görsel ve işitsel algılamayı bütünleştirebilmesi için önemlidir. Sayfada resme ve yazıya ayrılan yer oranı yaşlara göre değişmektedir. İlk kitaplarda tümü resimdir, uygun bir yerde kısa bir yazı bulunur. Daha sonra sayfanın dörtte üçü resim, dörtte biri yazı olarak düzenlenir. Resim yazı dengesi kitabın tasarımını yapan kişinin anlatım biçimine göre değişebilir. Önemli olan, çocuğun resim ve ona ait yazıyı aynı anda görebilmesidir.

Erken Çocukluk Kitaplarında İç Yapı Özellikleri

Tema

Çocuklar için hazırlanan kitaplarda az sayıda temanın işlenmesinde fayda vardır. Tema basit ve açık olmalıdır. Eğitici yönü düşünülerek, birkaç temanın birden karmaşık şekilde işlenmesi yazarın çocuğa ulaşmasını zorlaştırabilir. Seçilen temalara hassas yaklaşılmalı, cinsiyetçi, ayrımcı, ideolojik, dini, saldırgan temalı kitaplar özellikle bu dönemde oldukça tehlikelidir. Çocuğun dünyayı anlamasına yardımcı olacak, dayanışma duygularını güçlendirecek, doğayı anlamasını ve onun bir parçası olduğunu hissettirecek, hayata sevgi ile bakmasına yardımcı olacak temalara yer veren kitaplar tercih edilmelidir.

Konu

Yazılan eserlerin konusunu oluşturan düşünce, olay, durum ve öğelerin tema ile sıkı bir ilişkisi vardır. Bununla birlikte, temanın bir konu bağlamında ele alınabildiği kitaplar genel olarak 36 ay sonrası çocuklara hitap ederler. Çocukların yaşamındaki her olay kitapta konu olarak ele alınabilir. “Erken çocukluk çağındaki kitaplar çocuklara mutluluk vermelidir” argümanı doğru olmasa da, çocuğun anlayamadığı her şeyden korku üretebileceği gerçeği unutulmamalı, üzüntülü bir hikayenin çocuk üzerindeki yarattığı etki takip edilmeli, çocuğu karamsarlığa götüren ya da kalıplaşmış düşünmeye yol açan eserlerden kaçınılmalıdır.

Çocuk kitaplarındaki olaylarda hayal öğelerinin yer alması ya da olağanüstü içerik çocuk için ilgi çekicidir. Ancak, bu olağanüstülüklerin çocuğu zihinsel olarak hırpalamaması, algısal ve duygusal yıpranmaya yol açmaması gerekir.

“Kaf Dağı'nın ötesinde, “yerin yedi kat altında ya da üstünde” geçen bir olay henüz hayalle gerçeği birbirinden ayıramayan bir çocuk için korkutucu olabilmekte, bu unsurların çocuk yazınında sorunsuz şekilde kullanımı ciddi bir yazar ustalığı gerektirmektedir. Bunun yanında konuşan çiçekler, yağmur damlalarının başından geçen olaylar, hayvan kahramanların insanlara özgü olaylar yaşaması çocuk için daha anlamlıdır.

Erken çocukluk, çocukların kendileri ve çevreleri ile ilgili ilk referanslarını oluşturdukları dönem olduğundan, mutlu, eşitlikçi, dayanışmacı, çocukların kendilerini ve içinde yaşadıkları sosyal dinamikleri tüm özgünlükleri anlamalarına yardımcı olacak kitapların çoğalması, elbette, çocukların, doğanın, bir bütün olarak evrenin yararına olacaktır.

Kahramanlar

Erken çocukluk dönemi, çocuğun kişilik gelişimi açısından yetişkin davranışlarını model aldığı bir dönemdir. Çocuğun yaşamında, yakın çevresindeki yetişkinlerin dışında, kitaplardaki, televizyon programlarındaki, çizgi filmlerdeki kahramanlar da birer model olmaktadır. Bunun için iyi bir model çocuğu olumlu yönde etkilemektedir. Ancak, iyi özellikler abartılmadan, ulaşılması zor, mükemmel özellikler olarak verilmemelidir. Hiç hata yapmayan, korkusuz, üstün yeteneklere sahip bir kahraman çocuk için ulaşılmaz bir model olacaktır. Oysa çocuk, günlük yaşantısında hatalar yapabilmekte, yetişkin tarafından uyarılmakta, zaman zaman korkmakta, kızmakta, ya da mutluluğunu farklı şekilde ifade edebilmektedir. Çocuk, kitap kahramanında kendi duygularını ve davranışlarını bulduğundan, daha kolay etkilenmektedir. Kitaplarda kaba kuvvet kullanarak hakkı olmayanı elde eden, adil davranmayan, dehşet saçan, bencil kahramanlar, çocukları olumsuz etkileyen modellerdir.
Çocuk, klasik çocuk masallarında kullanılan olağanüstü kahramanları, devleri, cinleri, perileri ya da ejderhaları, yaşamda var olmadıkları için, hayalinde somut olarak canlandıramaz ve korkabilir. Bu kahramanların kullanımında ustalık, çocuk gelişimine ilişkin hakimiyet ve edebi incelik çok önemlidir. Yine bir çok çocuk masalında üvey annelerin kötü özelliklerle verilmesi, çocuğun annesini kaybetme korkusuna yol açabilir. Kitaptaki olayın çocuğun olay bütünlüğünden kopmasına neden olacak kadar çok sayıda kahraman etrafında gelişmemesi gerekir.

Kahramanların, “kaybeden ve kazanan” denklemi üzerine kurulması, birinin kazancının, muhakkak bir diğerinin kaybı olduğu fikri çocuk kitaplarının geleneksel sorunlarındadır. Kitaplarda güçlü-zayıf, kovalayan-kovalanan kahramanlar maalesef en çok işlenen kahramanlar tipleridir. Bu kahramanlar, çocuklarda rekabetçi, yarışmacı ve “üstün gelme” eğilimlerinin gelişmesine neden oluyor.

Kahraman tipleri ile ilgili belki de en çarpıcı şey, mevcut çocuk yazınında kahramanların genel olarak cinsiyetçi bir düzlem üzerine yazılmış olmalarıdır. Dünyayı kurtaran karamanların, bilgelerin, güçlülerin hep erkek olduğu, kadınların pasif ve ikincil cinsiyet olarak tasvir edildiği, erkek ve kadınlara belirlenmiş cinsiyet rollerinin dağıtıldığı çocuk kitapları, toplumdaki cinsiyetçiliğin de önemli kaynakları arasındadır.

Erken çocukluk çağında, cinsiyetlerin özgür ve eşit olduğu prensibi ile yazılan kitaplar çocuğun sağlıklı bir cinsiyet algısının gelişmesi açısından çok önemlidir.

Dil ve anlatım

Eserlerde yazım dilinin iyi kullanılması dil gelişimi için önem taşır. Eserde, çocuğun konuşulan dilde pek karşılaşmadığı eski ve argo sözcükler bulunmamalıdır. Bunun yanında ve zihinsel karışıklıklara yol açabilecek deyimlere yer verilmemelidir. Bu dönemde kısa, yalın, anlaşılır cümle kalıpları önemlidir. Canlı ve hareketli bir anlatım tarzı bu yaş çocuğu için ilgi çekicidir.

*Bu yazı Yedi İklim Erken Çocukluk Öğrenme Merkezi bünyesinde hazırlanan “Ağustos Böceği” dergisinin 4.sayısında yayınlanmıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder